Efeniim şöyle ki sabah uyadık ve anahtar teslimini bekledik. Beklerken de " Umarım bu anahtarları şuraya bırakıp çıkmıyoruzdur." dedim ve tabi ki öyleydi... Boşuna zaman kaybettikten sonra daha da beklemeden düştük Gosok Otobüs Terminali yoluna. Genelde ödemeler T-Money kart (ulaşım kartı) ile yapılıyor Kore'de. Biz fark etmeden o tarafa geçmişiz. Daha sonra nakit ödenen kısıma geçtik ve biletimizi aldık. "Niye otobüs kullandınız?" derseniz de hem uygun fiyatlı hem de bunu denemek istemiştim. Pişman mıyım? Asla! 30.300 Won ödedik ve başladık otobüsü beklemeye.
Otobüse binince baktık ki koltuklar geniş, ön boşluk fazla, ayakları uzatmak için koltuğun alt kısmını kaldırabiliyorsunuz. Daha ne olsun ? 4 saatlik bir yolculuk yaptık.
Gyeongju'da indiğimizde Guesthouse'un bize yaptığı tarife dayanarak hemen yolun karşısındaki o güzel Starbucks'ın önüne geçtik. Otobüse bindik. Otobüsler bizde eskiden şehirler arası kullanılan otobüsler gibi olduğu için çıkartırken cebelleştik tabi kapısı dardı. Neyse ben hayran hayran etrafa bakarken tarife göre ilerledik. Momojein Guesthouse!
Bizi çok tatlı sahibi ve Momo adında sevimli bir köpeğimiz karşıladı. Tek katlı ve bahçesi olan bir yer. Hafiften Kore tarzı verandası vardı. Ayakkabılar dışarıda çıkartılıp içeri giriliyor. Ayrıca içerideki tuvalet haricinde dışarıdan gidilen arka kısımda da küçük bir tuvalet-banyo kısmı vardı. Benim gözlerde kalpçikler oluştuydu tabi. Ayrıca kaldığımız yerin sahibi Türkiye'ye daha önce gelmiş ve çok sevmiş. Bu avizede asılı süsleri de Türkiye'den almış. Ama ne yazık ki Gyeongju'da sadece bir gün kalacaktık. Niye? İşte o sorunun cevabı yok. Yine saçmalamışız. Neyse biz çok gecikmeden çıkıp dolaşalım dedik. Çıkarken bize yardımcı olsun diye bir kroki verdi. Yemek yiyebileceğimiz de bir yer söyledi. Biz tabi ki bulamadııııık. Küçük yerde bile bulamıyoruz. Bizde nasıl bir sorun var hiç bilemedim kkkk
Daha sonra otobüsle Cheomseongdae Gözlemevi'ne gittik. Burası eskiden hava tahmininde bulunmak için yıldızları gözlemlemek amacıyla yapılmış. Hava kararınca ışıklandırmayla daha görkemli oluyor tabi. Ayrıca bulunduğu park da oldukça güzeldi. Sonra karanlık iyice çöktüğünde Anapji'yi görmek için Donggung Sarayı ve Wolji Göleti'nin olduğu kısıma geçtik. Tabi böyle anlatıyorum; ama aşırı kalabalıktı her yer. Herkes fotoğraf çektirmek için bekliyordu. Gittiğinizde çok güzel bir manzara bekliyor sizi. Tam olarak o meşhur fotoğraftaki manzara karşınızda.
Daha sonra kalacağımız yere döndük ve dinlendik. Sabah olduğunda kahvaltı yaptıktan sonra bavulları bırakıp Bulguksa Tapınağı'na gittik. Burası birçok badire atlatmış. Hatta Japon istilası sırasında tamamen yıkılmış ve daha sonra tekrardan yapılmaya başlanmış. 1969 yılında restorasyon komitesi kurulmuş ve 1973'te de daha önce yıkılan yerler yeniden inşa edilmiş , hasarlı kısımlar da onarılmış. Burada taşları üst üste dizerek dileklerini diliyorlar.
Buradaki geziden sonra bavulları almak için döndük. Ajumma bize taksi çağırdı. Biz tekrardan terminale doğru ilerledik.
Daha gidilecek bir sürü yer vardı. Ama bizim yanlış organize etmemiz iyi olmadı. Giderseniz kalan yerleri de mutlaka görün derim. Küçük, hala eski kokusunu koruyan aynı zamanda teknolojiye de ayak uydurmuş çok güzel bir yer :)
Daha detaylı bilgi için KTO İstanbul Ofisi ile iletişime geçebilirsiniz. Buyrun linkler !
KTO İstanbul Web Sayfası
KTO İstanbul Facebook Sayfası
Yorumlar
Yorum Gönder