Benim Çince Hikayem - 2



Sınav bittikten sonra genellikle bir ay sonunda sonuçlar açıklanıyor. Ancak benim hiç hesaba katmadığım bir şey olduğunu fark ettim. Bahar bayramı da o tarihlere denk geldiği için ben en az iki ay kadar beklemiş oldum. Şu an tam tarihi hatırlamıyorum fazlası da olabilir. Tabi bu sırada üzerimdeki baskı daha da arttı. Akrabalar, arkadaşlar,komşular aklınıza gelebileccek herkes “Eee ne zaman açıklanacak? Hala bir haber yok mu? Şimdi  ne olacak?...” tarzında bir sürü soru soruyorlardı. Tabi onlar da merak ediyorlardı haklı olarak. Ama öylesine merak edenler de vardı. Anladınız siz... Ciddi anlamda zor geçen bir süreçten sonra sonuçlar açıklandı ve ben “BAŞARDIM!” O anki mutluluğum, bütün ağlamalarımı, stresimlerimi, gerginliklerimi alıp götürmüştü. Hatta en başta konuşma sınavından gerçekten geçip geçmediğimi anlayamadım. Çünkü sınav öncesinde de sonrasında da “60 alsam yeter fazlasında gözüm yok” diye dua edip durmuştum. Evet tam olarak 60 almıştım... 60 almak yeterliymiş çok şükür.
Sonrasında burs için gerginlikler başladı tabi. Konfüçyüs Enstitüsü Bursu’na başvurmak istiyordum. Sadece anlaşmalı okullardan referans mektubu alınıp bu bursa başvuru yapılabiliyor. Türkiye’de Okan Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi ve ODTÜ’de Konfüçyüs Enstitüleri bulunuyor. Dışarıdan gelen birisi için referans mektubu almak da kolay değil ne yazık ki. İlk olarak Yeditepe Üniversitesi ile başvuru yapmak istedim. Ancak enstitüde kimseye ulaşamadım.  Daha sonra Okan Üniversitesi’ne bu bursu neden bu kadar çok istediğimi içeren bir yazı yazıp e-mail göndermiştim.  Çok şükür onlardan olumlu dönüş aldım ve referans mektubu ile ilgili aşamayı halletmiş oldum. Zaman kaybetmeden bursa başvurumu yaptım. Hiç riske atmak istemediğim için okul ile anlaşmalı olan Pekin Dil ve Kültür Üniversite’si için başvurumu yaptım. Aslında iki tane seçiyorsunuz. Ama genellikle ilk sırada olan çıkıyormuş. Anlaşmalı olmayan bir okul seçtiğinizde şans biraz daha düşük olabiliyor denildi. Sonra yine 2 ay (sanırım) bir beklemece,yine bir sürü soru, yine belirsizlik... Çünkü %100 burs kazanacağım diye bir şey yoktu. Kazanamama ihtimalimde ne yapmam gerektiğini de düşünmek zorundaydım. Evde oturmaya devam edemezdim. Ama tabi açıklanana kadar da bir şey yapamazdım. Dua etmekten başka çarem yoktu. Hayatımdan gerginliklerin eksik olmadığını biliyordum da şimdi yazarken daha da fark ettim :D
“Amaaan bugün de açıklanmamıştır ama bir bakayım” diye açtığım sayfada bursu kazandığımı gördüm. Sevinçten hem ağlıyordum hem de bağırıyordum. Bir yandan da arkadaşımın başvurusunu kontrol ediyordum. İkimiz de bir senelik burs kazanmıştık. Tabi hemen onu da aradım. GİDİYORUUUUUUUUUUUZ!
İki hafta içerisinde vize işlemleri için okuldan belgeler geldi ve başvurumuzu yaptık. Mülakattan bir hafta sonrasında da vizelerimiz çıktı. Okul kayıdı ile ilgili çok fazla bilgi yoktu. Biz her ihtimale karşı her belgeden birkaç kopya alıp yanımızda götürdük. Böylece benim 1 seneyi bulmasa da Çin hayatım başlamış oldu.
Evet şu an hepimiz çok zorlanıyoruz. İnsanlık olarak büyük bir sınavdan geçiyoruz. Ama benim hikayemden sonra hep diyorum ki “İstersen eğer bir şekilde başarıyorsun. Her türlü sorunla da karşılaşsan, üzülsen de, seni yıpratanlar da olsa , vazgeçtiğin zamanlanlara karşı çıkıp yine de devam edersen , öyle ya da böyle , er ya da geç başarıyorsun.”
Sonrası ne olacak bilmiyorum, ne yapabilirim bilmiyorum. Ama bir şekilde yeniden başarıp hayatıma yeni mutluluklar kazandırmak istiyorum. Küçüklüğümden şimdiye kadar bana hep güzel şeyler öğreten Pamuğum, bunu da bana gösterdiğin için teşekkür ederim...

Yorumlar