Sınav bittikten sonra
genellikle bir ay sonunda sonuçlar açıklanıyor. Ancak benim hiç hesaba katmadığım bir şey olduğunu fark ettim. Bahar bayramı da o
tarihlere denk geldiği için ben en az iki ay kadar beklemiş oldum. Şu an tam
tarihi hatırlamıyorum fazlası da olabilir. Tabi bu sırada üzerimdeki baskı daha
da arttı. Akrabalar, arkadaşlar,komşular aklınıza gelebileccek herkes “Eee ne
zaman açıklanacak? Hala bir haber yok mu? Şimdi
ne olacak?...” tarzında bir sürü soru soruyorlardı. Tabi onlar da merak
ediyorlardı haklı olarak. Ama öylesine merak edenler de vardı. Anladınız siz...
Ciddi anlamda zor geçen bir süreçten sonra sonuçlar açıklandı ve ben
“BAŞARDIM!” O anki mutluluğum, bütün ağlamalarımı, stresimlerimi,
gerginliklerimi alıp götürmüştü. Hatta en başta konuşma sınavından gerçekten
geçip geçmediğimi anlayamadım. Çünkü sınav öncesinde de sonrasında da “60 alsam
yeter fazlasında gözüm yok” diye dua edip durmuştum. Evet tam olarak 60
almıştım... 60 almak yeterliymiş çok şükür.
Sonrasında
burs için gerginlikler başladı tabi. Konfüçyüs Enstitüsü Bursu’na başvurmak
istiyordum. Sadece anlaşmalı okullardan referans mektubu alınıp bu bursa başvuru
yapılabiliyor. Türkiye’de Okan Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Yeditepe
Üniversitesi ve ODTÜ’de Konfüçyüs Enstitüleri bulunuyor. Dışarıdan gelen birisi
için referans mektubu almak da kolay değil ne yazık ki. İlk olarak Yeditepe
Üniversitesi ile başvuru yapmak istedim. Ancak enstitüde kimseye ulaşamadım. Daha sonra Okan Üniversitesi’ne bu bursu neden
bu kadar çok istediğimi içeren bir yazı yazıp e-mail göndermiştim. Çok şükür onlardan olumlu dönüş aldım ve referans
mektubu ile ilgili aşamayı halletmiş oldum. Zaman kaybetmeden bursa başvurumu
yaptım. Hiç riske atmak istemediğim için okul ile anlaşmalı olan Pekin Dil ve
Kültür Üniversite’si için başvurumu yaptım. Aslında iki tane seçiyorsunuz. Ama
genellikle ilk sırada olan çıkıyormuş. Anlaşmalı olmayan bir okul seçtiğinizde
şans biraz daha düşük olabiliyor denildi. Sonra yine 2 ay (sanırım) bir
beklemece,yine bir sürü soru, yine belirsizlik... Çünkü %100 burs kazanacağım
diye bir şey yoktu. Kazanamama ihtimalimde ne yapmam gerektiğini de düşünmek
zorundaydım. Evde oturmaya devam edemezdim. Ama tabi açıklanana kadar da bir
şey yapamazdım. Dua etmekten başka çarem yoktu. Hayatımdan gerginliklerin eksik
olmadığını biliyordum da şimdi yazarken daha da fark ettim :D
“Amaaan bugün
de açıklanmamıştır ama bir bakayım” diye açtığım sayfada bursu kazandığımı
gördüm. Sevinçten hem ağlıyordum hem de bağırıyordum. Bir yandan da arkadaşımın
başvurusunu kontrol ediyordum. İkimiz de bir senelik burs kazanmıştık. Tabi
hemen onu da aradım. GİDİYORUUUUUUUUUUUZ!
İki hafta
içerisinde vize işlemleri için okuldan belgeler geldi ve başvurumuzu yaptık.
Mülakattan bir hafta sonrasında da vizelerimiz çıktı. Okul kayıdı ile ilgili
çok fazla bilgi yoktu. Biz her ihtimale karşı her belgeden birkaç kopya alıp
yanımızda götürdük. Böylece benim 1 seneyi bulmasa da Çin hayatım başlamış
oldu.
Evet şu an
hepimiz çok zorlanıyoruz. İnsanlık olarak büyük bir sınavdan geçiyoruz. Ama
benim hikayemden sonra hep diyorum ki “İstersen eğer bir şekilde başarıyorsun.
Her türlü sorunla da karşılaşsan, üzülsen de, seni yıpratanlar da olsa ,
vazgeçtiğin zamanlanlara karşı çıkıp yine de devam edersen , öyle ya da böyle ,
er ya da geç başarıyorsun.”
Sonrası ne
olacak bilmiyorum, ne yapabilirim bilmiyorum. Ama bir şekilde yeniden başarıp
hayatıma yeni mutluluklar kazandırmak istiyorum. Küçüklüğümden şimdiye kadar
bana hep güzel şeyler öğreten Pamuğum, bunu da bana gösterdiğin için teşekkür
ederim...
Yorumlar
Yorum Gönder