Sabah erken kalktıktan sonra yine düştük yollara. Bu sefer Şanghay'a yakın mesafede bulunan, Çin'in Venedik'i olarak da anılan Suzhou'ya!
Suzhou önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiş. İpek üretimi burada oldukça önemli bir yer tuttuğu için el işlemelerinin yapıldığı, Suzhou Nakış Müzesi'ne gittik. Burada yapılan işlemeler inanılmaz. Pandalar, çiçekler, klasik Çin işlemeleri diyebiliriz. Ama özenle, el ile tek tek işleniyorlar. Bitmiş olanların satıldığı bir kısım vardı. Ancak burada fotoğraf çekmek yasak olduğu için o güzel şeyleri çekemedim.
Daha sonra Tiger Hill'e gittik. Burada bir efsane vardır. Efsaneye göre beyaz bir kaplan Kral Helü'nün mezarını korumak için bu tepeye çıkmıştır.Tepe'ye çıkarken binlerce yıllık kayalara yazılmış şiirler bulunuyor.
Yunyan Buddha Pagoda'ya doğru yürümeye devam ettik. Yine güzel bir bahçeden geçtik. Önce Budist Tapınağına gittik daha sonra 7 katlı, sekizgen yapıda, mavi tuğla ile Tiger Hill'in tepesine inşa edilmiş olan mimariyi gözlemledik. Doğal etkilerle sonucunda da kule eğimli bir şekilde duruyor.
Ee tabi kanal turu yapmadan olmazdı. Bir de kanal turu yaptık. Kanal suyunda tavuk yıkayan teyze seni de unutmadık! Tabi burası da manzara açısından oldukça güzel bir yer olduğu için bir çok gelin-damat adayımız yine fotoğraf çekimindeydi. Zaten Suzhou'ya girdiğinizde geleneksel gelinlik ve diğer gelinliklerin satıldığı mağazaları görüyorsunuz. Kağıt kesme sanatıyla sizin yüzünüzü yapan bir yer vardı. Sakal olduğu için ekstra ücret istemişti hatta arkadaştan.Daha sonra hediyelik eşya kısmının bulunduğu yerlerde dolaştık ve tabi dönüş için tekrar otobüse!
Tabi Şanghay'a vardıktan sonra serbest zaman vakti geldi çattı! Aslında arkadaşlarla buluşacaktık. Çoğu yolda inip yine The Bund taraflarında olacaktı. Biraz geciktik. Arkadaşlara da ulaşamadık telefonla. Dedim "Bu sefer daha farklı bir yere gidelim. Halka bir karışalım iyice." Sonra bir araştırma yaptık Yunnan Road Food Street'i seçtik. Burada insanlar sokakta rahat rahat yemeklerini yiyorlardı. Tabi bizi bayan kokular da mevcuttu. İstedikleri deniz ürünlerini seçip yiyen kişilerin bulunduğu yer epey kalabalıktı. Bir marketten bir şeyler altık. Kore ürünü görünce tabi denememezlik olmasın dedim hemen Pepero aldım. Kore ile ilgilenenler bilirler. Pepero günleri bile var. Bir de Çin'de meşhur olan Bubble Tea aldık. Güzel bir tadı var; ama bir süre sonra bayıyor insanı bana göre.
O sokaktan o sokağa geçip durduk. En sevdiğim yürüdük de yürüdük! Yürüdükçe sokaklarına hayran hayran baktım açıkçası. Daha sonra yürürken bir de baktım ki "Shanghai Institutes for Biological Sciences" ! Bana bir gönderme yapıyor sanki... Sonra epeyce uzun süren bir yürüyüşün ardından gayet huzurlu bir biçimde otele dönüş. Malum yarın son gün...
Suzhou önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiş. İpek üretimi burada oldukça önemli bir yer tuttuğu için el işlemelerinin yapıldığı, Suzhou Nakış Müzesi'ne gittik. Burada yapılan işlemeler inanılmaz. Pandalar, çiçekler, klasik Çin işlemeleri diyebiliriz. Ama özenle, el ile tek tek işleniyorlar. Bitmiş olanların satıldığı bir kısım vardı. Ancak burada fotoğraf çekmek yasak olduğu için o güzel şeyleri çekemedim.
Daha sonra Tiger Hill'e gittik. Burada bir efsane vardır. Efsaneye göre beyaz bir kaplan Kral Helü'nün mezarını korumak için bu tepeye çıkmıştır.Tepe'ye çıkarken binlerce yıllık kayalara yazılmış şiirler bulunuyor.
Yunyan Buddha Pagoda'ya doğru yürümeye devam ettik. Yine güzel bir bahçeden geçtik. Önce Budist Tapınağına gittik daha sonra 7 katlı, sekizgen yapıda, mavi tuğla ile Tiger Hill'in tepesine inşa edilmiş olan mimariyi gözlemledik. Doğal etkilerle sonucunda da kule eğimli bir şekilde duruyor.
Ee tabi kanal turu yapmadan olmazdı. Bir de kanal turu yaptık. Kanal suyunda tavuk yıkayan teyze seni de unutmadık! Tabi burası da manzara açısından oldukça güzel bir yer olduğu için bir çok gelin-damat adayımız yine fotoğraf çekimindeydi. Zaten Suzhou'ya girdiğinizde geleneksel gelinlik ve diğer gelinliklerin satıldığı mağazaları görüyorsunuz. Kağıt kesme sanatıyla sizin yüzünüzü yapan bir yer vardı. Sakal olduğu için ekstra ücret istemişti hatta arkadaştan.Daha sonra hediyelik eşya kısmının bulunduğu yerlerde dolaştık ve tabi dönüş için tekrar otobüse!
Tabi Şanghay'a vardıktan sonra serbest zaman vakti geldi çattı! Aslında arkadaşlarla buluşacaktık. Çoğu yolda inip yine The Bund taraflarında olacaktı. Biraz geciktik. Arkadaşlara da ulaşamadık telefonla. Dedim "Bu sefer daha farklı bir yere gidelim. Halka bir karışalım iyice." Sonra bir araştırma yaptık Yunnan Road Food Street'i seçtik. Burada insanlar sokakta rahat rahat yemeklerini yiyorlardı. Tabi bizi bayan kokular da mevcuttu. İstedikleri deniz ürünlerini seçip yiyen kişilerin bulunduğu yer epey kalabalıktı. Bir marketten bir şeyler altık. Kore ürünü görünce tabi denememezlik olmasın dedim hemen Pepero aldım. Kore ile ilgilenenler bilirler. Pepero günleri bile var. Bir de Çin'de meşhur olan Bubble Tea aldık. Güzel bir tadı var; ama bir süre sonra bayıyor insanı bana göre.
O sokaktan o sokağa geçip durduk. En sevdiğim yürüdük de yürüdük! Yürüdükçe sokaklarına hayran hayran baktım açıkçası. Daha sonra yürürken bir de baktım ki "Shanghai Institutes for Biological Sciences" ! Bana bir gönderme yapıyor sanki... Sonra epeyce uzun süren bir yürüyüşün ardından gayet huzurlu bir biçimde otele dönüş. Malum yarın son gün...
Yorumlar
Yorum Gönder