Çin Seddi bilindiği üzere dünyanın en uzun savunma duvarı. Uzunluğunun 7 bin kilometreden fazla olduğu bilgiler arasında. Şu an yıkılan kısımları tabi ki var. "Dünya Mirasları Listesi"nde yerini almış durumda. Yapımında birçok kişinin öldüğü söyleniyor. Bu yüzden de ruhlarının hala orada olduğu da düşünülüyor.
Biz gittiğimizde hava oldukça soğuktu. Herkese mont alın diyen ben tabi ki almamıştım. Ama idare ettim yanıma aldıklarımla. Şemsiyem vardı en azından. Sisli ve yağmurlu bir hava olduğu için manzara anlamında çok bir şey göremedik. Çindeki yapıların çatıları bütün Çin gezisi boyunca gözümü ayıramadığım kısımlardı. Burada da bolca dikkatimi çektiler. (Girişe yakın kısımda ışıklandırmalar vb.ekipmanlar bulunuyordu. Meğer o akşam Star Wars için bir gösterim olacakmış orada.) Oldukça fazla merdiven var. Bir yerden sonra insanın nefesi kesiliyor tabi. İnmesi çıkmasından daha keyifliydi. Tabi kaymamak için de özen göstermek gerekiyordu o havada spor ayakkabılarla. Yolun bittiği kısma kadar yürüdük. Daha sonra diğer kısımlardan geçerek çıkış kısmına yürüdük. Arada kalan kısımda bir tapınak gördük.
Daha sonra otobüse geçiş yaptık ve turistlerin mola verdiği bir yerde mola verdik. Burada oldukça yetenekli zanaatkarların çalışmalarını izledik ve nasıl yapıldıkları hakkında bilgi edindik. Yan kısımda satılan ürünler vardı.
Üst katta yemekleri yedikten sonra orada dolaştık ve buradan ayrıldık.
Cennet Tapınağı'na doğru yola koyulduk. Cennet Tapınağı, dünya ile cennetin birleştiği yer olarak kabul edilmekte. Bu yüzden yabancı turistten daha fazla yerli turist de bulunuyor. Tapınakta dikkat çeken özellik kare tabanlara daire şeklinde yapılar konulmuştur. Kare dünyayı, daire ise cenneti temsil ediyor ve kare ile daireler birleşiyor. Dünya ve cennet birleşmesi gerçekleşmiş oluyor. oldukça etkileyici bir mimariye sahip.
Burada geçirilen vakitten sonra yemekler yenildi ve otele dönüldü. Akşamları serbest zamanlarımız oluyordu. Biz de arkadaşlarla Pekin'in ünlü sokağı Sanlitun'a gittik. Burada eğlence için barlar ve AVM bulunuyor. AVM, mağaza gibi kısımlar akşam saat 10'dan sonra kapatıyorlar. Eğlence kısımları oldukça aktif. Kişileri içeri çekmek için de epey sempatik tavırlar içerisindeler. Kitapçıya uğradık. Arkadaşlar birkaç tane kitap aldılar. Daha sonra bir tur attık. Elit kesimin yer aldığı bir yer aslında. Soho binasını bilmeyen de pek yok. Oralarda yürürken sokak sanatçılarını dinledik, sonra da otele döndük.
Çin'de otelden ayrılırken yanınızda mutlaka otelin kartını bulundurmanız tavsiye ediliyor. Genelde İngilizce söyleneni anlamıyorlar. Hatta Çince söyleneni de anlamıyorlar. Kartı verdiğinizde navigasyon cihazlarına adresi girip sizi götürüyorlar. Bir de dikkat etmeniz gereken durum para kısmı. Bazen paranızı alıp kaş göz arası sahte olanla değiştirebiliyorlar ki arkadaşlarımız böyle bir durum yaşadı. O yüzden dikkat etmek lazım. İnerken parayı kontrol edip fişi de mutlaka almak lazım.
Tabi bu herkes için geçerli değil. Normalde oldukça sıcakkanlılar. Sizinle muhabbet edip bol bol fotoğraf çektiren de var.
Biz gittiğimizde hava oldukça soğuktu. Herkese mont alın diyen ben tabi ki almamıştım. Ama idare ettim yanıma aldıklarımla. Şemsiyem vardı en azından. Sisli ve yağmurlu bir hava olduğu için manzara anlamında çok bir şey göremedik. Çindeki yapıların çatıları bütün Çin gezisi boyunca gözümü ayıramadığım kısımlardı. Burada da bolca dikkatimi çektiler. (Girişe yakın kısımda ışıklandırmalar vb.ekipmanlar bulunuyordu. Meğer o akşam Star Wars için bir gösterim olacakmış orada.) Oldukça fazla merdiven var. Bir yerden sonra insanın nefesi kesiliyor tabi. İnmesi çıkmasından daha keyifliydi. Tabi kaymamak için de özen göstermek gerekiyordu o havada spor ayakkabılarla. Yolun bittiği kısma kadar yürüdük. Daha sonra diğer kısımlardan geçerek çıkış kısmına yürüdük. Arada kalan kısımda bir tapınak gördük.
Daha sonra otobüse geçiş yaptık ve turistlerin mola verdiği bir yerde mola verdik. Burada oldukça yetenekli zanaatkarların çalışmalarını izledik ve nasıl yapıldıkları hakkında bilgi edindik. Yan kısımda satılan ürünler vardı.
Üst katta yemekleri yedikten sonra orada dolaştık ve buradan ayrıldık.
Cennet Tapınağı'na doğru yola koyulduk. Cennet Tapınağı, dünya ile cennetin birleştiği yer olarak kabul edilmekte. Bu yüzden yabancı turistten daha fazla yerli turist de bulunuyor. Tapınakta dikkat çeken özellik kare tabanlara daire şeklinde yapılar konulmuştur. Kare dünyayı, daire ise cenneti temsil ediyor ve kare ile daireler birleşiyor. Dünya ve cennet birleşmesi gerçekleşmiş oluyor. oldukça etkileyici bir mimariye sahip.
Burada geçirilen vakitten sonra yemekler yenildi ve otele dönüldü. Akşamları serbest zamanlarımız oluyordu. Biz de arkadaşlarla Pekin'in ünlü sokağı Sanlitun'a gittik. Burada eğlence için barlar ve AVM bulunuyor. AVM, mağaza gibi kısımlar akşam saat 10'dan sonra kapatıyorlar. Eğlence kısımları oldukça aktif. Kişileri içeri çekmek için de epey sempatik tavırlar içerisindeler. Kitapçıya uğradık. Arkadaşlar birkaç tane kitap aldılar. Daha sonra bir tur attık. Elit kesimin yer aldığı bir yer aslında. Soho binasını bilmeyen de pek yok. Oralarda yürürken sokak sanatçılarını dinledik, sonra da otele döndük.
Çin'de otelden ayrılırken yanınızda mutlaka otelin kartını bulundurmanız tavsiye ediliyor. Genelde İngilizce söyleneni anlamıyorlar. Hatta Çince söyleneni de anlamıyorlar. Kartı verdiğinizde navigasyon cihazlarına adresi girip sizi götürüyorlar. Bir de dikkat etmeniz gereken durum para kısmı. Bazen paranızı alıp kaş göz arası sahte olanla değiştirebiliyorlar ki arkadaşlarımız böyle bir durum yaşadı. O yüzden dikkat etmek lazım. İnerken parayı kontrol edip fişi de mutlaka almak lazım.
Tabi bu herkes için geçerli değil. Normalde oldukça sıcakkanlılar. Sizinle muhabbet edip bol bol fotoğraf çektiren de var.
Yorumlar
Yorum Gönder