Mim Kahve

Bir cuma günü okula sürünerek gitmişim, beşe kadar da dersim var; ancak bende hiç derse girme isteği yok (her zamanki halim aslında).Aradım Merve'yi "Gel de şu bahsettiğim yere gidelim." diye. Mim kahve bayadır ön planda bir mekan. Bu yüzden epey gözüme batmıştı. Dedim kitabımı da okurum, boyamamı da yaparım burada. Okul Eminönü'ne yakın olduğu için gitmemek ayıp olur, bir bakalım nasılmış diyerekten çıktım.
 
  Instagram hesabında yol tarifi gayet güzel bir şekilde anlatılmış. Hemencecik buluverdik. Oldukça küçük ve dar bir girişi var binanın. Giderseniz şaşırmayın. Çünkü henüz bir tabelası yok. Kapıda sadece bir kağıt asılı. Girdik içeri, dar merdivenlerden çıktık. Henüz katlar tadilat halinde. Biz gittiğimizde sadece bir katında servis yapılıyordu. Katları çıkarken duvardaki çizimler oldukça dikkat çekici. Oturacağımız kısma çıktığımızda oldukça kalabalıktı. Sadece 2 masa boştu ve bir tanesi Galata'ya bakıyordu. Tabi hemen kurulduk o masaya. İyi ki birkaç dakika önce gelmişiz. Bizden sonra gelen o kadar çok kişi oldu ki yer bulamadıkları için geri dönen. 
  Masanın üzerinde def, çiçek ve birkaç kitap tane duruyordu. Tam ismine uygun bir yerdi. Açıkçası kalabalıktan yan kısma geçip bakamadık bile. O meşhur Frida portresinin yer aldığı duvarı da göremedik, diğer çizimleri de.

  Menümüzü istedik. Fiyatlar oldukça uygundu. Acıkmadığımız için çay ve tatlı söyledik. Oraya gittiğinizde masaların çoğunda "Magnolia"yı görürsünüz zaten. Biz de istedik. Aşırı yoğunluktan dolayı servis biraz geçikti. Çaylar biraz soğuk geldi; ama o kadar da sorun olmadı, manzara, sohbet muhabbet derken.  Baktık hala yer bekleyenler var dedik kitapla boyama başka mekana kalsın en iyisi biz yavaştan kalkalım.

  Oldukça sevimli, sıcak ve rahat bir ortam. Fiyatları da oldukça uygun. Ama cuma günleri aşırı kalabalık. Başka bir gün gitmenizi tavsiye ederim. Duvarın fotoğrafını çekmek için bile kalabalık yüzünden bekledik. Yine de bizi mutlu eden bir yer oldu. Tavsiye edilir.

 Yeni yazıda görüşürüz. Güzel günleriniz olsun...