İkinci Bahar Cafe

Uzun zaman oldu! Yine bir mekanla karşınıza çıkayım dedim. Aslında birkaç ün önce çoktan çıkmış olmam gerekiyordu; ama evdeki hesap çarşıya uymadı diyelim :)
 İkinci bahar yaşıyor ömrüm
 Gel benim yarim oluver şimdi
 Seni bir gül gibi öpe koklaya
 Gözümden, dilimden, sakınır saklar
 Bugünkü aklımla severim şimdi

 Dırırırırımmmmmmm!

Mekanımız tam olarak “İkinci Bahar’’ şarkısından ve dizisinden fırlamış diyebilirim. Öncelikle güzel bir kapıdan içeri giriyorsunuz. Loş bir ortam buranın genel konsepti diyebiliriz. Ama içeri girer girmez nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Çünkü loş ışık altında mükemmel tablolar, zümrüt yeşili ve bordo kumaşlarıyla eskiyi anımsatan koltuklar, eski bir radyo, pikap, keman, piyano..! Gayet de güzel müzikleri var ayrıca. İçeri girer girmez sizi kendine mükemmel bir kahve kokusu çekiyor.

Gelelim en çok merak ettiğiniz konuya, fiyatlara. Her keseye uygun fiyatları mevcut. Dünya mutfağı da dahil birçok çeşidi var. Ben o gün çok aç olmadığım için (:P Ben her zaman açımdır :D) bir cheeseburger söyledim. Fiyat 8 TL. BestM ekmeğine baya bayıldı. Çünkü çok tazeydi. Bir ara kendini kaybetti diyebilirim. Ardından keyfimi daha da yerine getirip bir çay söyledim. Yanılmıyorsam o da 3 TL idi. Hem doydum hem keyfimi yaptım. Sabahtan akşama kadar orada kalabilirim. Sizi oldukça güler yüzle karşılıyorlar. Oldukça sempatik insanlar. Ayrıca dışarıda da oturma yeri mevcut. 

Tabi yeri de önemli. Biz o gün şans eseri gidebildik aslında. İyi kuaför var dedi BestM. Zaten öğrenci hali aylık İstanbul Kart, yolu da giderim amaaan diyerekten koyuldum yola. Küçükçekmece’de Cennet Mahallesinde. Ben açıkçası ilk duyduğumda “Orası neresi be?!’’ şeklinde tepki verdim. Gidince bana Ankara’daki Karanfil Sokak’ı hatırlattı. Biraz daha küçük hali diyebiliriz.  

Eğer benim gibi yeni yerleri görmekten hoşlanıyorsanız yolu da göze alın bir uğrayın derim. Pişman olmazsınız :)