Kimse bana Ankara’nın havasının saniyesinde değişebileceğini
söylememişti!(Nefesimin havada donduğunu biliyorum!) Yemekhaneye gideyim derken bir güzel ıslanmışım ohhh miss… Hemen
mesaj attım kızçeye bana şal getirir misin diye. Tamam dedi tabi. Ben
bekliyorum bu getirsin de ısınayım diye. Tabi o ıslaklık kurudu üzerimde.
Geldi;ama unutmuş çıkarken almayı. “Zaten kurumuşum artık boşveeeer!’’
diyerekten ilk günü etrafta ne var ne yok, hocalar nasıl, dersler nerelerde
olacak diyerekten incelemelerle bitirdim.
Zamanımın çoğu okula gidip gelmek, ders çalışmak, ağlamak ,hasta
olmakla geçti. Eğer bir İstanbul aşığıysanız ve sizi burada tutan değerler çok
fazlaysa orada kalmak zor.(Bol bol da hasta oluyorsanız daha da zor.). Odadakiler ve okuldakiler az kahrımı çekmedi. İstanbul'dakiler dinlemekten asla bıkmadılar sağ olsunlar. Ben bu yüzden şanslıydım. Mükemmel insanlar hayatımdaydı... Başka
şehirde de aynısı olurdu belki kim bilir? Ankara’yı kötülemek adına
anlatmıyorum bunları kesinlikle. Evet daha memur şehri, daha boğucu geldi bana; ama
herkese aynı olacak değil. Tabi siz düşünüyorsunuz değil mi bu kız bunu
niye anlattı, ne yapalım yani diye. Ben Ankara’da 2 sene kaldım. Bu 2 senelik
zaman zarfı içinde çok fazla deneyim edindim. Bunları yaşamam gerekiyormuş
evet; ama şunu fark ettim, eğer bir yeri istemiyorsanız ya da bir şeyi yapmak
istemiyorsanız en başından sınırınızı koyun. Benim gibi “Amaaaan nasılsa tutmaz
yeaaaa!’’ demeyin. Ne olacağı belli olmaz. Zaten yaşanması gerekiyorsa elbet bir
gün yaşanır. Ama en azından bazı pişmanlıklarla değil güzelliklerle yaşayın. (Farklı deneyimler yaşamaktan tabi ki korkmayın! Burada bunu anlatmak istemedi yazar :D) Bazı kişilerden bahsettim çünkü ileride küçük hikayelerimde fazlasıyla yer
alacaklar. Onlar benim Ankara hikayemde yer alan “İyikilerim’’. (Daha sonra
okulda aramıza katılan Kıprıslım’ı tabi ki unutmadım!).
Hee evet şu an İstanbul’dayım.
Bu sene yatay geçiş yaptım. Geçen sene niye yapmadın diyenlere danışman
kurbanıyım diyeyim. O değil de adam da benimle aynı okula doktora için geldi
içim yanıyor hala onu görmek zorundayım diye neysssee. Daha fazla sıkılmayalım değil
mi? Ben Ankara hikayemin temelinden bu
kadar bahsedeceğim! Kısa kısa hikayelerde görüşürüz! :)
Yorumlar
Yorum Gönder